Mersin üreticisi destek istiyor

8 Aralık 2025 Pazartesi 18:28

Mersin’de örtü altı üretimin adresi Kazanlı’dan üreticiler afetler sonrası destek kapsamı dışında bırakılmalarına isyan etti! Üreticiler, seslerini duymayan milletvekillerine tepki göstererek, taleplerine kulak verilmesini istedi.

HEDİYE EROĞLU

 

Mersin’de çiftçiler artan maliyetler, düşük alım fiyatları ve tarımsal girdi temininde yaşanan sorunları basın açıklamasıyla protesto etti. Merkez Akdeniz ilçesi Kazanlı mahallesindeki bir serada toplanan üreticiler, içinde bulundukları zorlu durumu anlattı.

Özellikle afetler sonrası örtü altı üretimin destek kapsamı dışında bırakılmasına isyan eden üreticiler, taleplerine kulak kabartmayan milletvekillerine tepki gösterdi.

 

“ÇİFTÇİ ÜRETİMDEN KOPMA NOKTASINA GELDİ”

Karşılaşılan sıkıntılar nedeniyle çiftçinin üretimden kopma noktasına geldiğini vurgulayan Mersin Ziraat Odası Başkanı Musa Yılmaz; biber, patlıcan, domates, salatalık, marul, maydanoz gibi birçok ürünün satılamadığını söyledi. Şu anda birçok ürünün çiftçinin elinde kaldığını belirten Yılmaz, ilgili bakanlıkları çiftçinin sesine kulak vermeye çağırarak, Yıllardır söylüyoruz. Bizim talebimiz, yapılamayacak bir talep değildir. Çiftçinin sesine başta Tarım ve Orman Bakanlığı ve Ticaret Bakanlığı çiftçinin sesine kulak vermeli. Sahadaki meseleyi, sahadaki sıkıntıyı mutlaka yetkililer gelip bizlerle burada paylaşıp, çözümüyle alakalı suratlı bir şekilde çalışma yapılmalıdır” dedi.

 

ÖRTÜ ALTI ÜRETİM ZORDA

Kazanlı Cumhuriyet Mahalle Muhtarı Gökhan Büber de, hem muhtar hem de yıllardır üretici olduğunu vurgulayarak, “Üreticinin önceden yaşanan afetle alakalı sert çekirdekli meyveye çıkan desteklen örtü altına çıkmayan desteklen konuşmak istiyorum. Örtü altında zararlar geçen sene çok daha fazlaydı. Ancak maalesef sert çekirdekliler ve narenciye destek çıktı ama bize çıkmadı. Bunla ilgili birçok milletvekilini seralarımızı dolaştırmamıza rağmen, bunu Meclis’e taşımalarına rağmen herhangi bir destek yapılmadı.

 

İŞÇİ VE ÜRETİM MALİYETLERİ ZAMLANDI AMA ÜRÜN ZAMLANMADI

Bu sene de yaklaşık 1 ay önce işçilerin yevmiyelerine yönelik yaptığımız protokol bu yılın sonuna kadar geçerliydi. Ancak arkadaşlar ücretin kendilerine yetmediğini, dolayısıyla bize ara zam talebini ilettiler, bizde protokolün bu yılın sonuna kadar geçerli olduğunu söylememize rağmen bir araya geldiler ve yeni fiyatta ısrarcı olduklarını söylediler.

Dolayısıyla onların fiyatını kabul etmek zorunda kaldık.

Ayrıca geçen seneden bu yana tohuma, fideye en az yüzde 30-35 oranında, işçiliğe en az o kadar, gübreye, ilaca zam gelmesine rağmen bizim ürünlerimizin fiyatlarına bakarsanız artmadı.

 

“BU FİYATLARLA ÜRETİCİNİN BIRAKIN PARA KAZANMAYI BORCUNU ÖDEMESİ MÜMKÜN DEĞİL”

Geçen sene bu aylarda biber fiyatları 40-45 lira arasındaydı. Bugün biberler ortalama 20 lira bandında. Bu fiyatlarla üreticinin bırakın para kazanmayı borcunu ödemesi mümkün değildir. Bu fiyatlar bir an önce iyileştirilmeli. Bu ürünlerimize acilen pazarlar bulunmalıdır. Yoksa biz Akdeniz bölgesinde yetişen ürünlerin ülkemiz için fazla olduğunu biliyoruz. Dolayısıyla bunun yolu bu ürünlere Pazar açmaktan geçiyor. Bizim hükümetten, yetkililerden ricamız bu ürünlere bir an önce Pazar bulunması, fiyatların iyileştirilmesi, mümkünse girdi maliyetlerinin azaltılmasını talep ediyoruz” ifadelerini kullandı.

 

“ÜRETİCİ KAZANMIYOR, TÜKETİCİ FERYAT EDİYOR”

Üretici Süleyman Yaman da ellerinden ürünlerin çıkış fiyatıyla, vatandaşın ürünleri alırken verdiği para arasında dağlar olduğunu belirterek, “Bu bizim içimizi yakıyor. Bu aradaki fiyat farkı nasıl oluyor. Biz yetiştirdiğimiz ürünü fide parasına satamazken, marketlerde 40-50 liraya satılıyor. Üreticilerin tamamı şu anda iflas etmek üzere. Bütün sene bin bir emekle ürettiğimiz, altından kalmayacağımız masraflarla yetiştirdiğimiz ürünlerin karşılında iflas etmek üzereyiz. Üretici kazanmıyor, tüketici feryat ediyor, bildiğim yüzlerce aracı iflas ediyor, bu parayı kim kazanıyor” şeklinde konuştu.

 

TARIM BÜYÜK KRİZ İÇİNDE

Ziraat Mühendisi Uğur Çetinkaya da, Türkiye’de sadece örtü altında değil tarımın bütün sektörlerinde büyük kriz olduğunu savunarak, “Narenciye bugün dalında 2-3 liralara müşteri bulamıyor. İhracatçı mal talep etmiyor. Bugün bir üreticinin depo maliyetleri 20-25 bin liraları buluyor. İşçilik, ilaçlama maliyetleriyle ürün yetiştirmeye çalışıyoruz. Şu anda iş yapamayacak noktaya gidiyoruz. Tabi biz ağırlıklı örtü altında çalışmaktayız. Bunun da diğer sektörlere göre şöyle bir dezavantajı var. Bir narenciye bahçesinde veya sert çekirdekli grubunda masraf belli bir düzeyde.

 

“ÜRÜTİM YAPAMAACAK NOKTAYA DOĞRU GİDİYORUZ”

Örtü altında ise bugün bizim ortalama dönüm bazında 300 bin lira civarında bir maliyetimiz oluyor. Bugün baktığınız zaman bırakın Türkiye’yi dünyada en yüksek üretim maliyetlerinden biridir. Bugün baktığımız zaman kriz aslında geçen seneden başladı. Bu yıl Mayıs ayında 4-5 lira olan biber, bir önceki sene aynı dönemde 17 liraymış. 1 yıl içinde Türkiye’deki enflasyon yüzde 50-60 olduğu noktada bir çiftçi 1 yıl önce 17 liraya sattığı biberi, 1 yıl sonra 5 liraya satarsa zaten iflasa gidiyor demektir. Bugün bizim ürünümüzü gerçekten pazarlayabileceğimiz özellikle ihracatla ilgili desteklerin verilmesi gerekiyor.

İkincisi çiftçinin ekstra olarak bu maliyetlerin altından kalkabilmesi adına devlet tarafından desteklenmesi gerekiyor. Eğer bunlar gerçekleşmezse gerçekten üretim yapılamayacak noktaya doğru gidiyoruz” diye konuştu.

 

“ÜRÜNLERİMİZİ SATTIĞIMIZ ZAMAN ELİMİZDE BİR ŞEY KALMIYOR”

Üretici Ayhan Biçer de, maliyetlerinin çok yüksek olduğunu ifade ederek, “Dönüm maliyeti 300-400 bin lira arasında değişiyor. 1 dönümde yılda toplanacak mal ortalama 13-15 ton arasındadır. Ortalama 30 liradan satıldığı zaman 400 bin lira para yapar. Yani ürünlerimizi sattığımız zaman elimizde bir şey kalmıyor. Geçen sene ben borçlu kaldım” dedi.